Uzun süredir devam eden gerginlik ve çatışmaların ardından, Azerbaycan ile Ermenistan ilk kez doğrudan ve aracısız bir görüşme gerçekleştirdi. 10 Temmuz 2023’te Abu Dabi’de gerçekleşen bu buluş, bölgedeki barış ve istikrar umutlarını artırdı. Taraflar, dış arabulucuların gözetiminden uzak, ilk defa yüz yüze iletişim kurarak önemli adımlar attı.
Görüşmenin Önemi ve İçeriği
Her iki taraf da, doğrudan müzakerelerin sorunların çözümünde en etkili yol olduğunu vurguladı. Azerbaycan resmi ajansı, kritik öneme sahip barış gündeminde ciddi ve yapıcı tartışmalar yapıldığını belirtti. Bu kapsamda sınırların belirlenmesi, Zengezur koridorunun açılması ve geliştirilmesi, ilk barış anlaşmasının imzalanması gibi önemli konular ele alındı.
Barış Sürecinde İlk Adımlar
Bu görüşme, Mart 2023’te Azerbaycan ve Ermenistan’ın ilk kez barış anlaşması şartlarında uzlaştıklarını açıklamasından sonra gerçekleşti. Yıllarca devam eden müzakereler ve uluslararası arabulucuların çabaları sonucu, bölgedeki çatışmalar yeni bir döneme girdi. 2020’de yaşanan ikinci Karabağ savaşında Azerbaycan, bölgenin kontrolünü yeniden sağladı ve önemli ilerlemeler kaydetti.
Karabağ ve Bölgesel Çıkarlar
Karabağ, etnik Ermeni nüfusun kendi kendini ilan ettiği ve uluslararası toplumca tanınmayan bir bölge. 1990’ların başında başlayan savaş ve sonrasında yaşanan göçler bölgeyi şekillendirdi. 2020 ve 2023’teki çatışmalar, Azerbaycan’ın bölge üzerindeki kontrolünü güçlendirmesine olanak sağladı.
Görüşmelerdeki Tavizler ve Tartışmalar
Ermenistan’dan gelen bazı önemli tavizler gündeme geldi. Bunlar arasında Avrupa Birliği gözlemcilerinin sınırdaki varlığının sona erdirilmesi ve uluslararası mahkemelerdeki davaların düşürülmesi bulunuyor. Azerbaycan, AB gözlemcilerini eleştirerek, onların Ermenilerin askeri ve istihbarat faaliyetlerini gizlemekte kullanıldığını iddia etti. Ayrıca, Ermenistan’dan toprak taleplerini içeren anayasa ifadelerinin kaldırılması talep ediliyor. Ermenistan ise, mevcut anayasanın doğrudan Karabağ’ı kapsamadığını ve 2027’de yeni anayasanın referandumla kabul edileceğini belirtiyor.
Bölgesel Güçler ve Zengezur Koridoru
Türkiye, Azerbaycan’ın müttefiki olarak sürece aktif katıldı. İki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açılırken, Pashinyan’ın 2025’te İstanbul ziyareti ve Erdoğan ile görüşmesi bölgesel barış adına önemli gelişmeler olarak kayıtlara geçti. Zengezur koridoru ise, bölgedeki ulaşım ve ticaretin canlanmasında kritik önemde. Ancak, bu koridorun isimlendirilmesi ve kontrolü konusunda Ermenistan ile Azerbaycan arasında anlaşmazlıklar devam ediyor. ABD’nin önerisi, koridorun 100 yıl boyunca kiralanması ve ortak kullanımda olması yönünde. Middle East Eye analizi, bu planın Trump döneminde bölgedeki dengeyi sağlamaya yönelik olduğunu gösteriyor.
Rusya’nın Etkisi ve Bölgedeki Yükselen Yalnızlık
Görüşmeler, bölgedeki güç dengesinde önemli bir değişiklik sinyali verdi. Moskova, geleneksel arabulucu rolünden uzaklaşmaya başladı. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, iki liderin diyaloğunu memnuniyetle karşıladıysa da, Rusya’nın bölgedeki etkisi azalmaya devam ediyor. Azerbaycan, artık Rus arabuluculuğuna ihtiyaç duymadığını gösteriyor. Ermenistan-Rusya ilişkileri, son dönemde bozuldu ve Moskova’nın güvenlik taahhütleri yetersiz kalıyor. 2024’te yaşanan hava saldırısı iddiaları ve iki Azerbaycanlı kardeşin öldürülmesi olayları, bölgedeki gerilimi artırdı.
Gelecek İçin Zorluklar ve İç Politika Dinamikleri
Her ne kadar yüz yüze görüşmeler umut verici olsa da, kalıcı barış önünde birçok engel bulunuyor. Ermenistan’da muhalefet ve dini liderler hükümete karşı baskılarını sürdürüyor. Rusya karşıtı hareketler ve enerji sektörüyle ilgili gerilimler iç politikayı karmaşıklaştırıyor. Özellikle, Rus milyarder Samvel Karapetyan’ın tutuklanması ve enerji alanındaki gelişmeler, iç huzuru zorlaştırıyor. Uzmanlar, bölgedeki siyasi ve dış ilişkilerdeki karmaşanın, barış sürecini yavaşlatabileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca, Rusya’nın dezenformasyon ve askeri güç gösterileri, bölgedeki belirsizliği artırmaya devam ediyor.