Kıkırdak dokusunun doğal iyileşmesi sınırlıdır
Eklemlerin düzgün hareketini sağlayan hyalin kıkırdak dokusu, yüksek su içeriği ve hücreleriyle yapısal bütünlüğü korur. Ancak, hasar gördüğünde doğal iyileşme kapasitesi oldukça kısıtlıdır. Yaş, travma ve yanlış hareketler gibi faktörler, özellikle diz, kalça ve ayak bileği gibi yük taşıyan eklemlerde ciddi sorunlara yol açabilir.
Hareket kısıtlılığı ve erken teşhisin önemi
Kıkırdak hasarları genellikle ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığıyla kendini gösterir. Bu sorunlar, genç yaşta küçük alanlarda sınırlı kalırken, yaşla birlikte büyük bölümlere yayılabilir. Hasar oluştuğunda, bağışıklık sistemi bölgeye ulaşamadığı için doğal iyileşme gerçekleşmez ve doku bozulmaları hızlanır. Bu nedenle, erken tanı ve müdahale büyük önem taşır.
Klasik tedavi yöntemleri ve modern yaklaşım: Kök hücrelerin rolü
Geleneksel tedaviler, genellikle ağrı yönetimi ve fizik tedaviyle sınırlıdır. İleri vakalarda ise cerrahi uygulanabilir. Son yıllarda ise kök hücre tedavileri, hasarlı dokunun yenilenmesini hedefleyerek yeni umutlar vaad ediyor. Bu yöntemler, özellikle cerrahi olmayan, konforlu ve kısa iyileşme süresi sağlayan seçenekler arasında öne çıkıyor.
Mezenkimal kök hücre tedavileri nasıl çalışır?
Mezenkimal kök hücreler, farklı hücre türlerine dönüşebilme yeteneği sayesinde hasarlı dokuları onarabilir. Kemik iliği, yağ dokusu ve göbek kordonu gibi kaynaklardan elde edilen hücreler, laboratuvarda hazırlanarak ilgili bölgeye enjekte edilir. Bu hücreler, uyarılarak yeni kıkırdak hücreleri oluşmasını teşvik eder ve dokunun yenilenmesine katkı sağlar.
Uygulama ve iyileşme süresi
Ameliyatsız ve kesi olmadan gerçekleştirilen bu tedavi, genellikle tek seansta tamamlanır. İşlem sonrası hastalar aynı gün taburcu olur ve kısa sürede ağrı azalması, fonksiyon artışı gözlemlenir. Kişinin durumu ve tedaviye yanıtına göre 6-12 ay içinde belirgin iyileşmeler ortaya çıkabilir. Bu yöntemin, kıkırdak nakli gibi cerrahi işlemlere kıyasla maliyet avantajı ve daha kısa iyileşme süresi sunduğu bilinir.
Uygun hastalar ve tedavi başarısı
2. ve 3. evre osteoartrit, genç ve orta yaşlı kişiler, sporcular bu tedaviye en uygun adaylardır. Ancak, ileri seviyede yaygın kıkırdak kaybı, enfeksiyon veya romatolojik hastalıklar tedaviye uygun olmayan durumlar arasında yer alır.