GÜNDEMAR Araştırma’nın yaptığı son anket, Türkiye’de siyasi ve medya ortamına dair önemli bilgiler ortaya koydu. Katılımcıların büyük çoğunluğu, CHP belediyelerine yönelik tutuklamaların “haksız ve siyasi” olduğunu düşünüyor. Ayrıca, seçmenlerin yaklaşık dörtte biri, belediye başkanlarının yargılandığı davaların TRT’den canlı yayınlanmasını destekliyor ve bu konuda güçlü bir talep bulunuyor.
Yapılan araştırma, Türkiye genelinde 20-26 Temmuz tarihleri arasında 2.256 kişiyle telefon ve çevrimiçi yöntemlerle gerçekleştirildi. Sonuçlar, toplumun çeşitli kesimlerinin görüşlerini yansıtarak, özellikle şeffaflık ve medya özgürlüğü konularında önemli ipuçları sunuyor.
İnsanların tutuklamalara bakışı ve duruşmaların yayınlanması
Katılımcıların %68’i, belediye başkanlarının yargılandığı davaların TRT’den canlı yayınlanmasını destekliyor. Bu görüşü destekleyenlerin büyük kısmı, “Halkın her şeyi görmeye hakkı var” diyerek duruşmaların yayınlanmasını savunuyor. Sadece %23’ü, böyle bir yayının yargıyı siyasallaştıracağı endişesini dile getiriyor. Özellikle CHP, İYİ Parti ve DEM Parti seçmenleri, bu talebin güçlü olduğunu gösteriyor. Örneğin, CHP seçmeninin %69’u, İYİ Parti seçmeninin %81’i duruşmaların canlı yayınlanmasını istiyor.
TRT’ye güven ve yayınların tarafsızlığı
Yapılan ankette, katılımcıların yalnızca %33’ü TRT’nin tarafsız ve objektif yayın yaptığını söylüyor. Yüzde 47’si ise TRT’nin iktidar yanlısı yayınlar yaptığı görüşünde. AK Parti seçmenlerinin %52’si TRT’nin tarafsız olduğunu düşünürken, %25’i iktidar yanlısı olduğunu belirtiyor. CHP ve İYİ Parti seçmenleri ise, sırasıyla %64 ve %74 oranında TRT’nin tarafsız olduğunu düşünüyor.
Medya ve gazetecilere baskı
Katılımcıların %61’i, Tele1, Halk TV, Sözcü TV ve Now TV gibi kanallara yönelik yayın durdurma ve kapatma cezalarını “basın özgürlüğüne müdahale” olarak görüyor. Bu görüşü CHP seçmeninin %82’si, İYİ Parti’nin %76’sı ve DEM Parti’nin %94’ü paylaşıyor. AK Parti seçmeninin ise %37’si bu kararların basın özgürlüğü ihlali olduğunu düşünüyor.
Gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklamalar
Görüşmelerde, gazetecilerin halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamasıyla gözaltına alınmasını %52’lik kesim “siyasi bir susturma aracı” olarak değerlendiriyor. %34 ise hukuki gerekçelerle yapılan uygulamalar olduğunu düşünüyor. Muhalefet seçmenleri bu konuda daha yüksek oranda, CHP seçmeninin %77’si, İYİ Parti’nin %75’i, DEM Parti’nin %58’i, gazetecilere yönelik gözaltıların siyasi baskı olduğunu söylüyor. AK Parti ve MHP seçmenleri ise bu tutumlara daha az katılıyor; sırasıyla %32 ve %43 oranında siyasi baskıya inandıklarını belirtiyorlar.
Medya üzerindeki çifte standart algısı
Yüzde 62’lik bir kesim, medya kuruluşlarına ve gazetecilere yönelik yaptırımların eşit şekilde uygulanmadığını, çifte standart olduğunu düşünüyor. CHP ve İYİ Parti seçmenleri bu konuda yüksek oranlarda, sırasıyla %86 ve %91 ile uygulamaların adil olmadığını savunuyor. AK Parti ve MHP seçmenlerinin ise, %47’si uygulamaların eşit olduğunu, %36’sı ise çifte standart olduğunu düşünüyor.
Genel değerlendirme ve sonuçlar
Yapılan araştırma, toplumun önemli bir bölümünün şeffaflık ve özgür medya talebinde olduğunu ortaya koyuyor. Duruşmaların canlı yayınlanmasını ve medya üzerindeki baskıların azaltılmasını isteyenlerin sayısı yüksek. Ayrıca, TRT’nin tarafsızlığı ve medyaya yönelik uygulamalar konusunda ciddi bir güvensizlik söz konusu.
Katılımcıların çoğu, özellikle iktidar ve muhalefet seçmenleri, bu konularda değişiklik ve reform talep ediyor. Bu durum, toplumda şeffaflık ve ifade özgürlüğü konusunda güçlü bir beklentinin olduğunu gösteriyor.
_Bu içerik yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuştur. Bir hata olduğunu düşünüyorsanız lütfen iletişime geçin._
Yorumlar kapalı.