İki ülkeyi sarsan trajediler ve gençlerin isyanı
Gençler, Kuzey Makedonya’nın Koçani kentinde yaşanan ve 62 kişinin hayatını kaybettiği yangın ile Sırbistan’daki Novi Sad Tren İstasyonu çökmesi gibi büyük felaketlerin ardından sokaklara çıktı. Ölümler sadece kazaya değil, yıllarca süregelen ihmal ve yolsuzluğa işaret ediyor.
Bu iki olay, ülkelerdeki sistem ve yönetim sorunlarını gözler önüne serdi. Güvenlik ve sorumluluk konularında yaşanan bu büyük aksaklıklar, gençlerin haklı tepkisini çekti. Hem yas tutmak hem de değişim talep etmek için sokaklara çıkan gençler, şeffaflık ve adalet çağrısı yaptı.
Gençlerin talepleri ve protestoların anlamı
Her iki ülkede de gençler, sadece yas tutmakla kalmadı; saygı ve onur için seslerini yükseltti. “İşte biz ölmek istemiyoruz, yolsuzluk yüzünden ölüyoruz” gibi pankartlar taşıdılar. Bu protestolar, bölgedeki gençlerin umutsuzluk ve öfke yerine, düzen ve adalet isteğini gösteriyor.
Yetkililerin tepkisi ve politik manipülasyon
Ancak, hükümetler ve siyasi liderler bu gösterilere farklı tepkiler verdi. Kuzey Makedonya’da hükümet, protestoları “politik” olarak nitelendirip, toplumun dikkatini dağıtmak ve istikrarsızlık yaratmak amacıyla suçladı. Sırbistan’da ise devlet yetkilileri, talep edilenlerin zaten karşılandığını iddia ederek gösterileri bastırmaya çalıştı.
İşte bu noktada, medya ve kamuoyu oluşturma stratejileri devreye girdi. Kuzey Makedonya’da, hükümet yanlısı medya, protestocuları ve aileleri “siyasi amaçlı” olmakla suçladı. Sırbistan’da da, protestolara katılan gençler ve aileleri “politik düşmanlar” olarak gösterildi. Bu tutumlar, gençlerin sesini kısmaya ve protestoları itibarsızlaştırmaya yönelik adımlar olarak görüldü.
Gençlerin sesi bastırılmaya çalışılıyor
İşte, gençlerin seslerini duyurmalarını engellemek için, karalama ve korkutma taktikleri kullanılıyor. Sırbistan’da, gençlerin protestolara katıldığını gösteren fotoğraflar ve isimler, güvenlik tehdidi olarak gösterildi. Kuzey Makedonya’da ise, protestolara katılan öğrencilerin aileleri ve arkadaşları, sosyal medya üzerinden hedef alındı ve suçlandı.
Bu baskılar, gençlerin protestolara katılmasını engellemeye ve seslerini kısmaya yönelik. Ancak, gençler pes etmiyor ve adalet taleplerini sürdürüyor. İşte bu nedenle, onların kolektif hafızası ve direnci, uzun süre unutulmayacak gibi görünüyor.
Gençlerin umudu ve gelecek arzusu
İşte gençler, sadece acılarını dile getirmekle kalmıyor, daha iyi bir gelecek için umutlarını da koruyor. Kuzey Makedonya’dan Angela Petkova, “Gençler, sokakları terk etmiyor çünkü bu, onların yaşamını ve ülkenin geleceğini korumak için bir yol” diyor.
Gençler, yeni ve dürüst yönetimler istiyor. Onların direnişi, bölgedeki sistemsel sorunlara karşı bir meydan okuma ve değişim umudu taşıyor. Bu trajediler, gençlerin seslerini yükseltmelerinin, adalet ve şeffaflık talep etmelerinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu sesler, umarız, uzun süre devam eder ve değişimin başlangıcı olur.
Kaynak: Global Voices, https://globalvoices.org/2025/07/16/when-grief-gets-political-weaponizing-tragedy-against-youth-and-free-expression-in-north-macedonia-and-serbia/